Facebook, Twitter, Instagram, Pinterest, Linkedin v.b sosyal medya platformlarının hayatımıza daha fazla nüfus etmeye başlaması firmaların da artık daha fazla bu kanallarda hesaplar açmasına zorladı. Web sitesi kurmadan önce artık firmalar; önce facebook – twitter, sonra instagram- twitter gibi başı çeken sosyal medya platformlarından başlayarak sosyal medya hesaplarının oluşturduklarını gözlemliyoruz. Arama motorlarında irili ufaklı firmaların da artık reklamlarının başı çektiğini belirtmek isteriz.
Online alışverişe güvenmem diyen Türkiye e-ticarette Dünyada 11. sırada yer alıyor. Bu sebeple arama motorlarında reklamlarda ve sosyal medya hesaplarında sıkça reklamlar görmekteyiz. Artık asıl hedef ise “rakiplerin canına okumak” Peki sadece reklam vermek ya da sosyal medya hesaplarında paylaşımlarda bulunmak yeterli mi?
Elbette birinci önceliğiniz düzgün yapılandırılmış, kullanıcı dostu bir web sitesi olmalı. Ne kadar reklam verirseniz verin müşterilerinizi yönlendireceğiniz bir dijital dükkanınız olmalı ve bu dükkan gereksiz tüm bilgilerden arındırılmış, arama motoru dostu url’ler içeren, kısaca Google’ın sempatisini kısa sürede kazanmış bir alt yapı ile oluşturulmuş, modern ve mobil uyumlu olmalı. Eğer web siteniz düzgün yapılandırılamış ve mobil uyumlu değilse Google sıralamalarında hızla değer kaybedebileceğini, herşeyden önce yeni ve potansiyel müşterilerinize ulaşmada güçlük çekebileceğinizi söyleyebiliriz.
Sosyal medyaya tekrar geri dönecek olursak, instagramda fotoğraf paylaşmanın, pinterest’te hesap açmanın ve takipleşmenin sadece yeterli olmayacağını söylemek isteriz. Öncelikle hangi kanallarda var olmanız gerektiğini doğru seçmelisiniz. Ayakkabı ya da elbise satıyorsanız görsel içeriklerin size ne kadar faydalı olacağını düşünmeli; tekstil-dış giyim kategorisinde takip edeceğiniz marka veya rakipleri iyi analiz etmeniz gerektiğini söylemeliyiz. Hashtag’lerle doğru aramaları oluşturmalı ve ürün ya da hizmetleriniz için doğru hashtag’ler kullanmalısınız / üretmelisiniz.